Haber

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gaziantep’te soruları yanıtladı: (2)

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu’nda kabul edilen “2022 Türkiye Raporu”na ilişkin, “Raporun bizce hiçbir değeri yoktur. Milletimiz için, milletimizin refahı ve huzuru için çalışmaya devam edeceğiz.” Halkımız hukukun üstünlüğüne uygun olarak hareket ediyor.” söz konusu.

Tunç, Gaziantep Valiliği ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, kentin bölgenin lokomotif kenti olduğunu söyledi.

Dünya tarihinin en büyük depreminin 6 Şubat’ta bölgede yaşandığını ve bölgenin bir an önce ayağa kalkması için uğraştıklarını belirten Tunç, bu anlamda Gaziantep’te bölgesel bir çalışma yürüttüklerini söyledi.

İki günlük bir çalıştay düzenlediklerini belirten Tunç, “Yıkılan şehirlerimizin restorasyonunda herhangi bir aksaklığın yaşanmaması adına özellikle hem yargı camiamız hem de milletimizle iki günlük çalıştaylar şeklinde toplantılar gerçekleştiriyoruz. Bölgedeki yöneticiler, bundan çıkacak sonuçların bizim için çok değerli olacağını belirterek, “Özellikle Meclis açıldığında yasama sürecine ışık tutacak.” dedi.

AP’nin raporu

AP Genel Kurulu’nda kabul edilen “2022 Türkiye Raporu”na ilişkin gazetecilerin sorusuna yanıt veren Tunç, geçmiş raporlarda bazı eleştirilerin olduğunu hatırlattı.

Ancak söz konusu raporu kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Tunç, şöyle konuştu:

“2022 Türkiye raporundaki sözler aslında Türkiye’nin hak etmediği sözler. Yani tek taraflı hazırlanmış, bazı marjinal grupların propagandasını içeren, onların etkisi altında hazırlanmış bir rapor olduğunu burada görüyoruz. Mümkün değil. Özellikle hukukun üstünlüğü, demokratikleşme ve yargının bağımsızlığı konularındaki eleştirileri kabul etmemizi, Türkiye’nin reform sürecini hiç dikkate almayarak, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığındaki ilerlemeyi dikkate almamamızı, tam tersine daha da geriye gittiğimizi belirterek bu çok yanlış, taraflı, objektiflikten uzak, hiçbir dayanağı olmayan bir rapordur, dolayısıyla bu raporun bizce bir değeri vardır, yoktur. Milletimiz için, halkımızın refahı ve huzuru için, hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz.Yargımız süreçleri bağımsız olarak sürdürecektir.Bu nedenle bizim için değerli olan milletimizin huzurudur. milletimizin güvenliği, milletimizin yaşam hakkı. Hukukun üstünlüğüne inananlar, hukuk devletine daha da çok inanıyorlar. Reformları güçlendirmeye devam edeceğiz. Ne söylerlerse söylesinler.”

“Türkiye’nin hassasiyetlerine dikkat etmeniz gerekiyor”

İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar ve terör örgütü PKK’nın gösterileri sorulduğunda Tunç, uzun süredir İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara tanık olduklarını söyledi.

Terör örgütü PKK’nın İsveç’te de gösteriler yaptığını ve bunun kabul edilemez olduğunu vurgulayan Tunç, “PKK terör örgütüdür. Avrupa Birliği de bunu kabul ediyor. Dolayısıyla bir Avrupa ülkesinde terör örgütü üyelerinin bunu yaptığı görülüyor. şehirlerin ortasında, parlamento binalarının önünde.” “Örgüt bayrakları ile yasa dışı propaganda ve gösterilere göz yummanın toplantı ve gösteri özgürlüğü ile hiçbir ilgisi yoktur. Düşünce ve düşünce özgürlüğü ile hiçbir ilgisi yoktur. İsveç yetkililerinin burada gerekli tedbirleri alması gerekmektedir.” İfadelerini kullandı.

İsveç’in NATO’da Türkiye ile müttefik olmak istediğini hatırlatan Tunç, şöyle devam etti:

“Eğer Türkiye ile müttefik olmak istiyorsanız, ortaklık kurmak istiyorsanız, özellikle NATO gibi bir yerde güvenlik alanında ortak olmak istiyorsanız Türkiye’nin hassasiyetlerine dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelindiğinde bunların hepsi değerlendirilecektir. Bu nedenle İsveç makamlarından beklentimiz, “Yasadışı girişimleri önlemek için” böyle bir yasa çıkarılmasıdır.

İsveç’te Kur’an-ı Kerim’in yakılması olayının düşünce özgürlüğüyle hiçbir ilgisi olmadığına dikkat çeken Tunç, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin maddeleri açık. Özgürlüğün de sınırları var. Yani özgürlük sınırsız değil. Niyet özgürlüğü de sınırsız değil, ifade özgürlüğü de… Bir ifade ya da gösterinin içeriğinde; şiddet veya başkasının inancına saygısızlık hissettiriyorsa bu özgürlük kapsamında değildir. Bu nedenle ne yazık ki Avrupa ülkelerinin kendi kurallarına uymadığını görüyoruz. Türkiye olarak Ankara Başsavcılığımız da harekete geçti. Kur’an-ı Kerim’i yakanlarla ilgili gerekli cezai soruşturmaların başlatılması. Tutuklama kararları çıkardık ve süreci birlikte takip ediyoruz. Özellikle bu konuda Avrupa ülkeleri ve İsveç, özellikle İslam dünyasını rahatsız eden, Müslümanları rahatsız eden bu gösterileri engellemeli, ve inanca saygısızlık ama ne yazık ki bu gösterilere polis savunmasıyla göz yumulduğunu görüyoruz, bu gösterilere tepki gösterenler cezai işlemlere tabi tutuluyor. Burası Avrupa. Bu, çifte standartların göstergesidir.”

Bakan Tunç, Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde Türkiye Taşkömürü İşletmesi’ne (TTK) ait Armutçuk Kurumu madeninde dün meydana gelen çökmeye ilişkin soruyu yanıtlayarak, “Elbette bu kazalar sonucunda gerekli idari ve adli işlem başlatıldı. Derhal soruşturmalar başlatıldı. O anlamda soruşturmalar da başladı. Süreçte herhangi bir ihmal söz konusu değil.” “Eğer bir mesele varsa yargı bunu ortaya çıkaracaktır.” Cevap verdi.

(Bitti)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu